2008' den Bu Yana Türk Lirası ve USDTRY, GAUTRY Analizleri!
Türk Lirası
Türk Lirasında yaşanan kayıp hikayesi 2008 yılına dayanmaktadır. 2008 ekonomik krizi ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri(ABD) hem kendini hem de gelişmekte olan ülkeleri koruyabilmek adına global piyasaya karşılıksız olarak tabir edilebilecek şekilde Amerikan Doları, Devlet Tahvili vs. ihraç etmiştir. Bu dönem sonrasında görülüyor ki Dünya genelinde Amerikan Doları kullanım oranı %63.00 seviyelerine kadar ulaşmıştır. Bu sayede bu krizden bir çok gelişmekte olan ülke etkilenmemiştir. Ancak 2008 yılından sonra yaşanan bu bolluk dönemi özellikle 2015 yılı sonrasında gelişmekte olan ülkelerin büyük bir bölümüne zarar vermeye başlamıştır. Ülkeler ekonomik politikalarını iyi ayarlayamamış ve üretimden uzak kalmışlardır.
2015 yılı sonrasında bu zararın telafi edilebilmesi adına ABD Merkez Bankası FED faiz artırım söylemlerini dile getirmeye başlamıştır. 2008 yılıyla birlikte piyasaya karşılıksız sürülen dövizin bir şekilde tekrar FED’ e dönmesi ve burada bir döngü sağlaması gerekiyordu. Faiz artırım söylemlerinin daha sıkı konuşulmaya başlanması ise Amerikan Doları’na olan talebi hızla artırdı. Sürecin devamında ise gelişmekte olan ülke para birimleri, gelişmiş ülke para birimleri ve emtia grubu Amerikan Doları karşısında hızla değer kaybetmeye başladı.
FED 2017 yılının sonlarında başlattığı faiz artırımı süreci ile ipleri daha fazla eline aldı. Bu süreçte FED’ e ayak uyduramayan Avrupa ekonomisi 2018 yılıyla birlikte bir gerileme dönemine giriş yaptı. 2018 yılıyla birlikte birçok yeni jeopolitik risk de takibimize eklendi. Özellikle ABD ile Çin arasında Başkan Donald Trump’ın hamleleriyle başlayan ticaret savaşları jeopolitik riskler arasında en önemlilerinden biriydi.
2018 yılında tahminlerin üzerinde 4 faiz artırımı birden gerçekleştiren FED gelişmekte olan ülke ekonomilerini zor durumda bıraktı. Çünkü bu ekonomilerde bulunan yatırım mevduatları hızlı bir şekilde Amerikan Doları’na geçiş yaptı. Bununla birlikte gelişmekte olan ülke para birimlerine talep azaldı.
2019 yılıyla birlikte daha güvercin bir FED ile karşı karşıya olsak da faiz artırım sürecinin devam edeceğine yüksek ihtimalle bakılması Amerikan Dolarına olan talebin artışına ve gelişmekte olan ülke para birimlerine olan talebin azalacağına önemli bir işaret.
Türkiye’ de gelişmekte olan ülkeler arasında kırılgan ekonomiye sahip olanlardan biri. 2018 yılında Türkiye bölgesi Tüketici Fiyat Endeksi oranlarında yaşanan sert yükselişler Türk Lirası varlıklarında kayıplara sebep olmuştu. Enflasyonda yaşanan bu yükselişler temel sebebi ise makalenin başından bu yana bahsettiğimiz FED’ in faiz artırım süreci ile ilişkilidir.
Türkiye 2008 yılından bu yana üretime yeteri kadar destek vermemiş ve hanehalkı üretimden uzaklaşarak daha fazla hizmet sektörü ile ilişki içerisinde olmuştur. Dövize bağımlılık oranımız %52.00 oranına kadar yükselmiştir. Aslında gelişmekte olan ülke ekonomilerinin büyük problemlerinden biri de üretimde yaşanılan aksaklıklar sonucu kırılgan ekonomik yapıya bürünmesidir. Bu ihtimalde küçük çaplı bir ekonomik kriz, büyük problemler doğurabilecek hale gelebilir. Türkiye’ de bunun bir örneği yaşamaktadır.
USDTRY
USDTRY kurunda 2019 yılıyla birlikte tekrar alım yönlü baskılanma göze çarpıyor. 2018 yılının sonlarında yaşanılan tepki satışları 5.1160 seviyesine kadar devam etti ve bölgeden tekrar boğa tüccarlarının ön plana çıktığı görüldü. Ayrıca bu seviyeden oluşan, günlük grafikte takip ettiğimiz bir yükselen kanal görünümü mevcut. Bu görünüm boğa tüccarlarının mevcut konjonktürde ön planda olacağına önemli bir işaret.
2019 Mart ayı sonunda yerel seçimler gerçekleşecek ve bu bir politik belirsizlik ortamı oluşturabilir. Ayrıca Suriye’de Fırat Nehri’nin doğusuna bir askeri operasyon planlanıyor. Bu olası operasyon sonrası ABD ve Rusya ile ilişkilerin ne şekilde gelişeceği belirsiz. Bu politik risklerin yanında kırılgan ekonomik görünümümüz yabancı tüccarlar için bizi güvenli bir pazar haline getirmiyor. Tüm bu kıstasları göz önüne alınınca Türk Lirası varlıklarında kayıpların devam edebileceğini öngörüyoruz.
USDTRY kurunda 5.5290 direnci önümüzde günlerde dikkatle takip edilmesi gereken bir seviye. Eğer bu direnç aşılabilirse yükselişler ilk etapta 5.6700 daha sonra ise 5.8100 seviyelerine kadar sürebilir. Olası geri çekilmelerde ise kanalın alt bandı olan 5.4200 – 5.4000 aralığı güçlü bir destek bölgesi.
Gram Altın
Küresel anlamda jeopolitik risk miktarı yüksek. Bu durum tüccarlarda güvenli varlık talebi oluşturuyor. Tarih boyunca güvenli varlık denilen yatırım aracı olarak Altın ilk sırada yer almıştır. Bunun sebebi bozulmaz ve her zaman değerini koruyan bir varlık olmasıdır. 2017 yılından bu yana jeopolitik risklerde yaşanan bariz artış, Altına olan talebi de güçlendirmektedir. Ons Altın fiyatlarında 1300.00 seviyesi üzerinde kalıcılık korunmaktadır. Gram Altın / Türk Lirası ise, Türk Lirasında yaşanan kayıplar ve Amerikan Dolarında yaşanan kazanımların etkisiyle yükselişlerini sürdürmektedir. Gram Altın fiyatlarında 250.00 TL baremi önemli ve eğer bu eşik aşılabilirse yükselişler yıl sonuna kadar 300.00 TL – 280.00 TL aralığına geçiş yapabilir.